Pazartesi

AZICIK UCUNDAN KARADENİZ-PART1 (SAFRANBOLU)

kristal teras

19/05/2017

Bu sene doğum günümü küçük bir tatille kutlamak istedim. 19 Mayıs'ın da Cuma'ya gelmesini fırsat bilerek hemen üç günlük kısa bir gezi programı yaptım.

Hiç aman kocam beni tatillere götürdü triplerine giremeyeceğim :)) Evet kendi doğum günü planımı kendim yaptım. 

Çünkü Serdar'dan böyle şeyler umarsam sanırım sonsuza kadar beklerim :) O yüzden kimsenin beni mutlu etmesini beklemeden ben kendi kendime beni en çok mutlu edecek şeylerden biri olan seyahati armağan ettim :) Üstelik yemyeşil ucundan kıyısından Karadeniz'de !


Neyse başlayalım gezi notlarımıza :)

İlk olarak rotamız Safranbolu oldu. Açıkcası eski Safranbolu evlerinden daha çok ilgimi çeken ve bir an önce görmek istediğim yerler Kristal Teras ve Tokatlı Kanyonuydu. Kanyon tam bir doğa harikası.

Sabah erkenden yola çıktık. Safranbolu'ya vardığımızda henüz öğlen olmamıştı. Safranbolu'nun meşhur "bükme"si ile kahvaltımızı yaptık. Bükme ıspanaklı ve kıymalı bir tür pide, daha çok kır pidesi. Bükmeyi yemek için "Kilcioğlu Pide" yi tercih ettik. Küçük bir çocuk oyun alanı da olan pideciden memnun ayrıldık.


safranboluda ne yenir

Karnımızı doyurduktan sonra doğru "Kristal Teras"a gitmek için yola çıktık. Daha giderken bile yolun manzarasından, yeşilinden, temiz havasından büyülendim. Hava biraz serin olduğundan Kerem'i sıkı sıkı giydirdik ve terasta seyir keyfine başladık.


kristal teraskrıstal terassafranbolu gezisi



Kanyonun üzerine camdan bir teras yapılmış üzerinde durmak heyecan verici... Manzara zaten etkileyici :)


tokatlı kanyonu
safranboluda gezılecek yerler
Her yerde bir gelin buluyoruz :)

Daha sonra aşağı kanyona inip yürüyüş yapılıyor. Terasa girişler ücretli ayrıca tepede dinlenip bir şeyler yenilip içilebilecek bir mekan bulunuyor. 



Kristal terastan Tokatlı Kanyonu'na inmek bir hayli yorucu ama gelmişken inip orada da yürünmeli :) Aşağıda midilli atlar salıncaklar vs olduğundan çocuklarla keyifli vakit geçirilebilir.





Kristal terastaki keyifli vaktimizin ardından yine Safranbolu'da bulunan "Bulak Mağarası"na doğru yola çıktık. Türkiye'nin en büyük dört mağarasından biri olan mağara bizi heyecanlandırdı. Mağara aktif ve fosil bölümlerden oluşuyor. Mağaraya giriş yine ücretli. Ayrıca Bulak (Mencilis) Mağarasına ulaşabilmek için uzun merdivenler tırmanılıyor. Mağaranın içinin belli bir kısmı ziyaretçilere açık ve bu bölümler aydınlatılmış. Mağara zaten o kadar uzun ki sadece ziyaretçilere açık olan kısmında bile yeterli haşmeti sergiliyor. Bu arada ziyaretçilere açık alan da toplam 400 metre.


bulak mağarası
Tırmandığımız merdivenler
safranbolu gezisi
Mağaranın girişinden manzara


bulak mağarası
mencilis mağarası
safranbolu mağarası
Mağaraya ulaşmak için tırmanırken yorulan Kerem :)

Yorucu bir tırmanışın ardından serin ve fantastik mağaraya ulaşıyorsunuz. Mağaranın dışı ayrı muhteşem içi ayrı muhteşem. Dışında da oldukça yüksekte olduğunuz için harika bir hava var. Bu arada Kristal Teras'tan mağaraya giden yolda da arabayla baya dağ yolundan yukarıya çıkılıyor. Orada da aracı bir kenara çekip biraz keyif yaptık. Ankara'nın bozkırında yeşile hasret kaldığımız için kuş cıvıltıları, sıfır gürültü, sıfır insan ve yemyeşil manzara beni benden aldı...



safranbolu gezi rehberi

Mağarayıda gezdikten sonra nihayet safranbolu evlerine doğru yola çıktık. 


safranbolu gezi rehberi
safranboluevleri



Safranbolu evleri 1994'te UNESCO tarafından Dünya miras listesine alınmış.

Bu evlerin hiçbirinin güneşi bir diğerininkini engellemiyor. Evlerde haremlik selamlık var. Safranbolu evlerinde neredeyse her odada tuvalet-banyo bulunuyor. Bunun Türk misafirperverliğinin bir göstergesi olduğu söyleniyor.

Safronbolu'da gezinirken neredeyse her dükkanda lokum ikram ediyorlar :) Kalitesiyle öne çıkan İmren Lokumlarından beğenip aldık biz. Fıstık oranları diğerlerine göre daha fazla. Safranlı lokumu denemenizi öneririm.


safranlı lokum
Safranlı lokum

Safranbolu'da çarşıda gezerken görülmesi gereken yerler;


  • Kaymakamlar Gezi Evi
  • Cinci Hanı
  • Hıdırlık Seyir Tepesi

Girişler yine ücretli tabii ki. Kaymakamlar Gezi Evi Örnek Safranbolu evlerinden olan müze, yörenin kültürel ve tarihi dokusunu çok iyi bir şekilde yansıtıyor. Odalardaki insan figürleri hareket ediyorlar. Giriş ücreti 4₺

Cinci Hanı'nda pek bir şey yok açıkcası zaten hali hazırda hizmette bulunan bir otel. İki üç tane temsili oda dekore etmişler ama hiçbir özelliği yok. Sadece hanın en tepesine çıkıp bir iki poz fotoğraf çekmek için girilebilir.



Arasta Kahvehanesi


Gezmekten biraz yorulunca soluklanmak için meşhur Arasta Kahvesi'ne uğradık. Serdar elma çayı içti ben közde kahve. Elma çayı sunumu yukarıdaki gibi :) Küçük sevimli bir yer. Kahvenin yanında çok güzel karadut şerbeti ikram ediyorlar. Giderseniz uğrayıp bir közde kahve içebilirsiniz.

susamsız simit

Safranbolu'ya gitmişken tatmanız gereken bir başka lezzet simit :) Simiti susamsız batı karadeniz yöresine özgü denenebilir. Bir Bağlar gazozu ile susamsız safranbolu simiti denenebilir.
Ama Safranbolu'daki asıl lezzete gelecek olursak ki kendisi hayatımda yediğim en lezzetli etlerdendi; Kuyu Kebabı. Kuzu eti bir kuyuya sarkıtılarak 5 saatte pişiriliyormuş. Kuyu kebabını en iyi nerede yiyebileceğimizi turistik olmayan esnafa sorduk araştırdık, 100 kişiye sorduk 1 popüler cevap aldık: "Kadıefendi".Orada birçok restaurantın adı benzer kadıoğullarıyla falan karıştırmayın. Kadıefendi çarşının dışında Kastamonu yolunda Çevikköprü sapağında. Ama gidin kesin yiyin ya efsane kuyu kebabı yapıyorlar. Ortamı da harika yeşilliklerle kaplı çocuk parkı var, ördekleri var :)


safranboluda ne yenir
safranboluda ne yenir



Bir daha yemek için bir kez daha o kadar yol tepeceğimden eminim.


Kadıefendi Restaurant



Safranbolu'da gerçekten çok keyifli, hem bol kalorili hem bol eforlu bir gün geçirdik :) Akşam yemeğimizi de yiyip bir güzel dinlendikten sonra geceyi geçirmek için Kastamonu Daday'da bulunan konaklayacağımız çiftliğe doğru yola çıktık. Kastamonu ve Sinop'ta neler yaptık ikinci yazımda anlatacağım. 

Şimdilik göz hakkınızı helal edin ve bir an önce Safranbolu'ya gidip hem yiyin hem gezin :)

Görüşmek üzere...


karadeniz gezisi

bebekle seyehat





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder